DÜNYA GAZETESİ İLE RÖPORTAJ
Kaynak Teknolojisi Derneği hakkında bilgi verir misiniz? Derneğinizin çalışma ve faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz?
Kaynak Teknolojisi DerneÄŸi 2001 yılında Gazi Üniversitesi, Marmara Üniversitesi,Karabük Üniversitesi ve Fırat Üniversitesinde Kaynak Teknolojileri konularında bilimsel çalışmalar yapan akademisyenlerle Ankara’da Kaynak makinesi üreten ve kaynak ürünleri satış bayiliÄŸi yapan sanayicilerle birlikte kurulmuÅŸtur. DerneÄŸin kuruluÅŸ amacı Ülkemizi Uluslar arası alanda temsil etmek, kaynakla ilgili dünyadaki geliÅŸmeleri ve yeni birleÅŸtirme teknolojilerini Türk Sanayine aktarmak, kaynaklı imalat yapan kuruluÅŸların imalatlarını daha güvenli pazarlamalarına katkıda bulunmaktır. Bunun yanı sıra Kaynak ve birleÅŸtirme konularında ulusal ve uluslar arası konferanslar düzenlemek, akademisyen ve sanayicileri bu vesileyle bir araya getirmektir.
Kaynak Teknolojisi DerneÄŸi yukarda bahsedilen amaçları gerçekleÅŸtirmek, sektörle Üniversiteler arasında bir köprü olmak amacıyla akademisyen ağırlıklı bir dernek olmakla birlikte sektör temsilcilerine de üyelikleri açık bir yapıdır. Bu amaçla 2009 yılında 1. Uluslararası Kaynak Teknolojileri Konferansını Gazi Üniversitesinde, 2. Uluslararası Kaynak Teknolojileri Konferansını da 23-25 Mayıs 2012 tarihleri arasında Ankara’da İVEDİK Organize Sanayi Binasının Konferans ve sergi salonunda düzenlemiÅŸtir. 1.Uluslararası Kaynak Teknolojileri Konferansına Avrupa Kaynak Federasyonu Avrupa Åžefi ni, 2. Uluslararası Kaynak Teknolojileri Konferansına da Asya Kaynak Federasyonu BaÅŸkanını davetli konuÅŸmacı olarak getirmiÅŸtir. Bu konferanslarda sunulan bildiriler yaklaşık 1000 ‘er sayfalık kitaplar halinde basılarak katılımcılara dağıtılmıştır. Ayrıca Konferansın Ana sponsorluÄŸunu Oerlikon-Magmaweld, Altın sponsorluklarını da Gedik Kaynak, PGM ve BuÄŸra Kaynak gibi firmalar üslenmiÅŸtir. Sergide 30’un üzerinde firma ürünleriyle yer almışlardır. Kaynak Teknolojisi DerneÄŸi Konferanslarını periyodik halde 3 yıl aralıklarla sürdürecektir. 3.Uluslararası Konferansın ev sahipliÄŸi için birçok Üniversitelerimizden teklif almış durumdayız. 3. Uluslararası Kaynak Teknolojileri Konferans ve sergisinin takvimini belirlemek üzere çalışmalar baÅŸlamış olup,
önümüzdeki aylarda farklı üniversitelerdeki üyelerimizle bir araya gelerek kararlaştırılan takvim kamuoyuyla ve akademik ve sanayi çevreleriyle paylaşılacaktır.
Kaynak hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Kaynak işlemi niçin yapılır? Sıklıkla kullanıldığı sektörler ve alanlar nelerdir?
Kaynağın bir çok tanımı yapılabilir ama kısaca tanımlayacak olursak iki metalik malzemeyi ergiterek veya ergitmeden sökülemeyecek şekilde birleştirme teknolojisidir
Kaynak geliÅŸen teknolojiyle birlikte insan hayatının her safhasına girmiÅŸtir. Evinizdeki çaydanlık, tencere den tutunda bindiÄŸimiz arabalara, trenlere, saatte yüzlerce km hız yapan uçaklara kadar tüm toplu taşım araçları, basınçlı kazanlar, tüpler, kalorifer kazanları ve daha bir çok alanda kullanılan metalik malzemeler kaynakla imal edilmektedir. Bu nedenle kaynak iÅŸini yapan ve yaptıranların eÄŸitimi çok önemlidir. ABD’lerinde milli büyümenin % 50 den fazlasını kaynak sektörü oluÅŸturmaktadır dünyadaki ve toplum hayatındaki yeri kısaca bu ÅŸekilde olan kaynak Türkiye’de maalesef son birkaç yıla kadar bir çıraklık mesleÄŸi olarak anlaşılırdı. Biz bu anlayışın deÄŸiÅŸtirilmesi adına Kaynak Teknolojisi DerneÄŸini kurarak kaynaÄŸa bilimsel ve akademik bir bakış getirmeyi amaçladık. Dünyanın tüm geliÅŸmiÅŸ ülkelerinde kaynak bir mühendislik alanı ve bilim dalı olarak görülmektedir. Türkiye de 1990 lı yılların sonlarına doÄŸru kaynak YÖK tarafından Doçentlik Bilim dalı olarak kabul edilmiÅŸtir. Kaynak EÄŸitimi alanında ilk Doçentlik sınavı 1998 yılında yapılmıştır. Teknik EÄŸitim Fakültelerinin Metal EÄŸitimi Bölümlerinde kaynak Anabilim dalları yine 1990’ların baÅŸlarında kuruldu. Türkiye’ de kaynakla ilgili örgün eÄŸitim Endüstri Meslek Liselerinin Metal Teknolojisi Bölümlerinde, Meslek Yüksek Okullarının Kaynak programlarında, Teknik EÄŸitim Fakültelerinin Metal EÄŸitimi Bölümlerinde verilmektedir. Teknik EÄŸitim Fakülteleri 2010 yılında YÖK tarafından kapatıldığı için ÅŸimdi öğrenci alınmamaktadır. Yeni Kurulan Teknoloji Fakültelerinin Metalurji ve Malzeme MühendisliÄŸi bölümlerinde kaynakla ilgili teorik ve uygulamaları içeren dersler konulmuÅŸtur. Bu da yetiÅŸen yeni nesil mühendislerin kaynakla ilgili hem teorik hem de uygulamalı bilgilerle mezun olmaları anlamına gelmektedir. Teknoloji Fakültesi dışındaki mühendislik fakültelerinin makine MühendisliÄŸi Bölümlerinde Kaynak bir dönemde sadece İmal Usulleri Dersi içerisinde verilmektedir. İmal usulleri dersi ise dökümlü imalat, talaÅŸlı imalat ve kaynaklı imalat konularını içermektedir ki bu imalat yöntemlerinin her biri baÅŸlı başına bir ders olarak bile verilse kazanımların yeterliliÄŸi tartışılabilir. Bu nedenle sanırım bundan böyle Mühendislik fakülteleri de müfredatlarını kaynağı baÅŸlı başına bir kaç ders olarak yenilemek durumunda kalacaklardır.
Kaynak metal imalat sektöründe en önemli birleştirme yöntemidir. Geniş bir kullanım alanı vardır. Genel imalat yöntemlerin içerisinde tekstil makinalarının imalatı, tarım makinalarının imalatı, demir çelik ürünleriyle yapılan imalatın tamamı,takım tezgahlarının imalatı, doğalgaz, su ve petrol borularının imalatı, otomotiv imalatı, iş makinaları, ağır yük makinaları gibi sanayiinin her alanında yegane birleştirme yöntemidir. Ancak bu kadar yaygın kullanım yöntemini kullanan, uygulayan sektör bu alanda sivil toplum kuruluşu veya meslek örgütü şeklinde maalesef yapılandırılamamıştır.Kaynak Teknolojisi Derneğisektörün birleşebileceği bir çatıyı da oluşturmayı hedeflemektedir.
Kaynak teknolojileri dünyada hızla gelişmektedir. Malzeme teknolojileri geliştikçe kaynak teknolojileri de buna paralel olarak gelişmek durumundadır. Zira kaynakla birleştirilemeyen hiçbir malzeme endüstriyel olarak kullanılamaz. Son on yıla kadar mikro boyutlu malzemelerin kaynaklanabilirliği bilim çevrelerinin çalışma alanlarını oluşturmaktaydı yakın gelecekte nanomalzemelerin kaynağı popüler araştırma konularını oluşturacaktır. Gemicilik sanayiinde su altı kaynakçılığı ilginç kaynak yöntemleriyken artık uzayda kaynak yapılabilmesi bilim çevrelerinde araştırma alanlarını oluşturacaktır. Bununla birlikte günümüzde atomik hareketlilikten faydalanılarak difüzyon kaynağı, ultrasonik dalgalardan faydalanılarak mikron seviyesinde kalınlıktaki metal folyaların kaynağı yapılabilmektedir.
Türkiye’nin Kaynak Teknolojileri sektöründeki durumunu nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz? Yıllar itibarıyla sektörün geliÅŸimini nasıl yorumluyorsunuz? Gelecek açısından sektörün geliÅŸimi nasıl bir potansiyele sahip?
Türkiye’de Kaynak Teknolojileri sektörü Makine imalat sektöründen ayrı deÄŸildir. Makine İmalat sektörü içerisinde yer aldığından Makine imalat sektörünün büyümesi oranında kaynak sektörü de büyümektedir. Makine imalat sektörü genellikle kaynaklı imalatı içermekle birlikte talaÅŸlı imalatı da içerdiÄŸinden makine imalat sanayii içinde kaynaklı imalatın net oranını belirlemekte zordur. Bununla birlikte makine imalat sektörüne lojistik destek saÄŸlayan kaynak makinesi imalatçılarının ve elektrod sarfiyatının da tek başına belirleyiciliÄŸi bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynakla ilgili istatistiki bilgilere ulaÅŸamamanın önemli bir nedeni de Ulusal bir yapının bulunmama gösterilebilir. Kaynak Teknolojisi DerneÄŸi ulusal bir yapıya kavuÅŸtuÄŸunda daha saÄŸlıklı istatistiki bilgilere ulaÅŸmak mümkün olacaktır.
Ancak sektörün durumuna kısa bir bakış yapılacak olursa TÜİK verilerine göre 2010 yılında 9.413.410.924 dolar olan ihracat 2011 yılında 11.563.084.793 dolara yükselmiÅŸtir. Bu yükseliÅŸ yıllık % 22.8lik bir deÄŸiÅŸim demektir. Bununla birlikte sektörün ithalatı ise 2010 yılında 21.266.829.661 dolardan 2011 de %27.5 deÄŸiÅŸimle 27.107.211.415 dolara yükselmiÅŸtir. GörüleceÄŸi gibi makine imalat sektörünün ithalat ve ihracattı birlikte deÄŸerlendirildiÄŸinde Türkiye’de kaynaklı imalasekötörünün hacmi ortaya çıkmaktadır. EÄŸer ithalat oranı azaltılabilirse Ülkemizde kaynağın imakine imalat sanayiindeki oranı daha da artacaktır.
SanayileÅŸme paralelinde büyüyen sektör, Avrupa’daki ekonomik daralmadan ne bakımdan etkileniyor? İhracatta gerileme mi oluyor yoksa sektör bölgede hâkim güç konumuna mı geliyor?
Türkiye’de metal imalat sektörü dolayısıyla kaynak sektörü geleceÄŸi parlak sektörlerdendir. Avrupa nüfusu yaÅŸlanıyor, Avrupa’yı genç çalışan iÅŸgücü ihtiyacı problemi beklemektedir. Ayrıca Avrupa’nın içinde bulunduÄŸu ekonomik kriz de deÄŸerlendirildiÄŸinde Türkiye bu alanda önemli bir metal makine imalat merkezi olacaktır. Türkiye’yi Çin ve Hindistan gibi nüfusu kalabalık, genç iÅŸgücü fazla olan ülkeler zorlayacaktır. Her ÅŸey insana yönelik olduÄŸundan makine imalatı da insan ihtiyaçlarına cevap vermek için büyümektedir.
Sektörün 2012 yılında sergilediği performansı değerlendirir misiniz?
Metal imalat sektöründe küçük, orta ve büyük ölçekli toplam 11 bin civarında firma faaliyet göstermektedir. Bunlardan 20 kiÅŸiden fazla insan istihdam eden firma sayısı 3000’den fazladır. 2011 yılında metal imalat sektörü yaklaşık 25 milyar dolara ulaÅŸmıştır. Metal imalat sektöründe ara mamul ithalatı yoÄŸun olduÄŸu için cari açık üzerine sektörün doÄŸrudan etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle sektöre Devlet tarafından önemli destekler planlanmaktadır. Bu kapsamda TÜBİTAK’ın hibe destek programlarının bütçesi 2002 yılında 12 milyon lirayken 2001 yılında 800 milyon liraya çıkarılmıştır.
Türkiye’de genel imalat sanayiinde metal imalat sektörünün payı her yıl artarak devam etmektedir. İmalat sanayiinde kayıtlı çalışanların % 36 lık bir kesimi metal imalat sanayindedir. Bugün metal imalat sanayiinde bir milyonun üzerinde (1.066.000) kayıtlı çalışan bulunmaktadır. Bu sayı 2002 de 600 bin, 2007 de bir milyonu aÅŸmıştır.
Bu sektörde çalışanların %55’ i 250 ve üzeri işçi çalıştıran büyük iÅŸletmelerde çalışmaktadır. Kaynaklı imalat sektöründe çelik boru imalatı önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye de çelik boru imalatı 1957 yılında baÅŸlamıştır.2010 yılına gelindiÄŸinde Türkiye 3,5 milyon tona yakın çelik boru üretimiyle Avrupa’nın en fazla çelik boru üreten ülkesi konumuna yükselmiÅŸtir.
2013 Kaynak Teknolojileri sektörü için nasıl bir yıl oluyor? Rakamsal verilerle açıklar mısınız? Sektörün üretim, büyüme, ihracat, satış konularındaki hedef ve beklentilerini bizimle paylaşır mısınız?
Daha önce ifade edildiği gibi kaynak sektörü metal imalat sektörünün içerisinde olduğundan metal imalat sektör Otomotiv, iş makineleri, elektrikli evaletleri, güneş enerji sistemleri,beyaz eşya imalatı gibi bir çok imalatı kapsamaktadır. Bunlardan makine sektöründe 2013 yılında %7-8 büyüme beklenmektedir. Eğer alternatif pazarlar oluşturulursa bu oran % 10-12 olarak hedeflenmektedir. İş makineleri imalatında % 14 gibi bir büyüme ile 2013 yılında 14 bin adet iş makinesi ihracatı hedeflenmektedir. Afrika, Amerika, Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri,Hindistan başta olmak üzere diğer Asya ülkeleri sektörce alternatif pazarlar olarak belirlenmiştir.
IMF verilerine göre 2013 yılı gelişmiş ülkelerde %1.4 gelişmekte olan ülkelerde ise % 5,5 düzeyinde büyüme beklenmektedir. 2013 yılında küresel likiditenin yüksek, fazilerin ise düşük seyredeceği beklentisi vardır. Türkiye ekonomisinin ise 2013 yılında % 4.5 büyümesi beklenmektedir.
Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? Bu çalışmaların artırılması için firmalara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Sektör, kullandığı teknolojide gelişmiş ülkeleri yakalayabilmiş durumda mı?
AraÅŸtırma GeliÅŸtirme faaliyetleri teknolojik geliÅŸmeler için olmaz sa olmazlardan birisidir.Hem yeni ürün geliÅŸtirmede hemde yeni ürünlerin tasarım ve imalatında büyük öneme sahiptir. TMMOB’nin raporuna göre GSMH’dan AR-GE’ ye ayrılan pay Türkiye’de çok azdır. Bu oran son yıllarda verilen teÅŸviklerle artırılmaya çalışılmaktadır Ancak hala Portekiz dahil
Bir çok ülkenin gerisindedir. OECD verilerine göre 2010 yılında GSMH dan AR-GE payı şöyledir:
Ülkeler
|
AR-GE’nin
GSMH’deki Payı
|
AR-GE Harcaması
Üniversite Payı (%)
|
İsveç
|
3,9
|
18
|
Japonya
|
3,2
|
22
|
G. Kore
|
2,6
|
27
|
ABD
|
2,8
|
28
|
Almanya
|
2,6
|
23
|
İtalya
|
1,1
|
30
|
Portekiz
|
1,0
|
35
|
Türkiye
|
0,8
|
50
|
Tablodan görüleceÄŸi gibi GSMH’dan AR-GE payı en düşük olan ülke Türkiye’dir. İsveç ve Japonya ön sıralarda yer almaktadır. Ancak AR-GE için harcamalarda Üniversite paylarında ise Türkiye % 50 ile en önde dir. Buradan Üniversitelerin AR-GE lerinin ürüne yönelik boyutunun az, teorik yönünün daha fazla olduÄŸu sonucu çıkmaktadır. Üniversitelerin Üniversite- sanayi iÅŸbirliÄŸi ile bu AR-GE faaliyetlerini ürüne dönüştürme ihtiyacının olduÄŸu görülmektedir.
Sektörün şu anda en önemli gündem maddesi nedir? Önemli sıkıntı ve problemleriniz ile bu sorunların çözümüne ilişkin öneri ve beklentilerinizi aktarır mısınız?
Kaynaklı İmalat sektörü dahil Türkiye’de Kaynak ve BirleÅŸtirme Teknolojilerini temsil edecek bir tüzel kiÅŸilikli organizasyona ihtiyaç vardır. Bu Milli (Ulusal) Kaynak Enstitüsü gibi sektörün eÄŸitim, sertifkalandırma, belgelendirme, ürün ve imalat standartlarının yapılacağı geniÅŸ bir yetki alanlı bir yapıya ihtiyaç vardır.ABD gibi geliÅŸmiÅŸ ülkelerde her sektör kendi alanının standartlarını hazırlamaktadır. Türkiye’de bu konuda çok baÅŸlılık gözlenmektedir. TSE, MYK, MEB gibi aynı mesleÄŸin standardını hazırlayan birden fazla kurum vardır. OluÅŸturulacak yeni yapı bu çok baÅŸlılığa da son vermiÅŸ olur.
Eklemek istedikleriniz?
Kaynak teknolojisinin görüşlerine yer verdiğiniz ve sektörün problerine yönelik fikirlerimizi kamuoyuyla paylaşma fırsat verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
GERİ DÖN